Kilo verme macerama başladığım günden 28 kilo daha hafifim. Bu kadar kiloyu bir haftada vermedim. Şok bir diyetle ya da muhteşem bir egzersiz programıyla da bu kiloya düşmedim. Bu süreç benim için inişli çıkışlı ama sağlıklı bir süreçti. Sürekli şok diyetler yapıp verdiğiniz kilodan fazlasını alıyorsanız ya da kendinizi sürekli aç hissedip mutsuzlukla boğuşuyorsanız size anlatacağım Aristo Diyeti hikâyeme kulak vermelisiniz.

Ben 21 yaşında mutsuz, özgüvensiz, bol kıyafetler altında kendini gizleyen genç bir kızdım. Üniversiteye gittiğim dönemde bu mutsuzluk hali daha da kilo almama sebep oldu. Bu yaşta 75 kilo olmak üniversite hayatına adapte olmamı engelliyordu. Arkadaşlarımın arasına karışmak konusunda çok çekingendim. Dalga geçmeseler bile benimle içten içe alay ettiklerinden emin gibiydim. Yeni birileriyle tanışmayı kesinlikle istemiyordum çünkü konunun bir şekilde benim fazla kilolarıma geleceğini düşünüyordum. Derslerime odaklanmak da benim için çok zordu. Bütün bu düşüncelerle boğuşurken yine çareyi yemek yemekte buluyordum. Çünkü yemek yemek beni rahatlatıyordu. Özellikle sınavlara hazırlanırken sürekli abur cubur tüketiyordum. Kendi kendimi bu şekilde rahatlattığımı düşündüğüm için ortada bir yanlış görmüyordum. Okulum bittiğinde tam 85 kilo olmuştum. 23 gibi genç bir yaşta bu kadar kilolu olmak zoruma gidiyordu. Bu yüzden birçok diyet denedim. Her dönem popüler hale gelen bir diyet mutlaka çıkıyordu ve ben her seferinde bu diyetleri deneyip başarısız oluyordum. Şu diyetle şu kadar kilo verdim diyen herkese inanıyordum ve kendi üzerimde deniyordum. Başarısız olduğumda ise bunun benim beceriksizliğim olduğuna inanıp kendimi rahatlatmak için tekrar yemek yemeye gömülüyordum. İş aradığım dönemde sürekli olarak evde olduğum için hareketlerim de kısıtlanmıştı. Sürekli televizyon izleyip cips yiyordum. Bazen bütün gün bir şey yememek için kendimi zorluyordum. Aç kaldığım süre boyunca kilo kaybettiğimi düşünüp mutlu oluyordum. Gece olduğunda ise açlıktan uyuyamayıp yine abur cuburlarla kendimi doyurmaya çalışıyordum. Bütün bu hatalar daha da kilo almama sebep oldu. 90 olduğumda artık bu duruma bir dur demenin zamanı gelmişti. Bir iş bulmadan önce kilo verecek ve zayıf halimle iş hayatına başlayacaktım. Kendime bunun sözünü verdim. Ama nereden başlayacağımı bilmiyordum. Daha sonra internette nasıl sağlıklı diyet yapabilirim diye araştırma yapmaya başladım.

basari hikayeleri 5 Kilo verme macerama başladığım günden 28 kilo daha hafifim. Bu kadar kiloyu bir haftada vermedim. Şok bir diyetle ya da muhteşem bir egzersiz programıyla da bu kiloya düşmedim. Bu süreç benim için inişli çıkışlı ama sağlıklı bir süreçti. Sürekli şok diyetler yapıp verdiğiniz kilodan fazlasını alıyorsanız ya da kendinizi sürekli aç hissedip mutsuzlukla boğuşuyorsanız size anlatacağım Aristo Diyeti hikâyeme kulak vermelisiniz.

Aristo Diyeti ve Dr. Gönül Ateşsaçan ile Tanışma

Bu araştırmanın sonunda Aristo Diyeti adında bir diyet olduğunu öğrendim. Adına diyet dense de aslında tam olarak bir diyet değildi. Hemen net bir bilgi almak için iletişime geçtim ve aldığım bilgilerle daha da heyecanlandım. Yapacağım ilk şey saç telimi göndermekti. Bu şekilde aslında hangi yiyeceklerin benim için uygun olduğunu tespit edip bana özel bir diyet listesi oluşturacaklardı. Diyetimin bana özel olarak hazırlanması fikri beni daha da motive etti. Aristo Diyeti bitkisel beslenme olduğu için başlangıçta gözümün korktuğunu söyleyebilirim. Çünkü ben et ağırlıklı beslenen biriydim. Kahvaltıda bol yağlı sosis kızartması ya da sucuklu yumurta yerdim. Akşam yemeklerinde mutlaka et bulunurdu. Fast-foodları söylemiyorum bile. Yani et tüketmek benim yaşam biçimim gibiydi. Aristo Diyeti’nde ise özellikle ilk 4 hafta kesinlikle hayvansal yiyecekler tüketmemem söyleniyordu. Ancak pes etmeyerek söyleneni yapmaya karar verdim. Aç kalacağımı düşünsem de ilk haftalarda hiç aç kalmadığımı görünce hem şaşırdım hem de sevindim. Patates salatası, bitkisel sütler, meyve salataları, bakliyatlı yemekler, sebze yemekleri ve daha sayamayacağım o kadar çok lezzetli şeyler vardı ki listemde. Şu an anlatırken bile ağzım sulanıyor! Eskiden et ağırlıklı beslenmenin beni daha sağlıklı yapacağını düşünürdüm. Ama aksine daha halsiz ve yorgun hissediyordum. Aristo Diyeti yaptığım 4 haftada çok enerjik ve canlı hissediyorum kendimi. İlk haftalardan sonra haftada bir ya da iki kere hayvansal gıda tüketebilirim ama artık ihtiyaç duymuyorum. 90 kiloyla başladığım Aristo Diyeti sürecinde şu an 62 kiloyum. Verdiğim kiloya ben bile inanamıyorum. En önemlisi de diyeti bırakmamış olmam. Çünkü Aristo Diyeti artık benim yaşam tarzım haline geldi. İdeal kiloma ulaşmış olsam da bu sağlıklı beslenme düzeninden vazgeçmeyi düşünmüyorum.

Dr. Gönül Ateşsaçan ile uzaktan diyet programına başladığım internet sitesi için tıklayın.